Seçimler yaklaşıyor herkes "aday" olma peşinde... Ben de aday oluyorum uleynn :D
İşte yapacaklarım:
Ülkeyi "45" kuralına göre yöneteceğim.
"Yetmez ama evet" diyenler için Issız Adam' ı çağırıp Ayla Dikmen' in 45' lik plağını takarak, "45 cm" olayını Bilgi Üniversitesi'nde birebir uygulattıracağım...
Anlamayan da anlamasın artık !
Turizm. İzm ise izm işte. Haftanın 5 gününü tatil 2 gününü iş günü yapacağım. Az zamanda çok işler yapacağız !
Bu önerimi Dünya' da "Küresel Isınma" ile destekliyor zaten...
Ülkenin her köşesinde plajlar açıp, vatandaşların su sporlarına olan ilgisini yükselteceğim. Bununla da kalmayıp gelen turistlere belli periyodlarda "üstsüz giyinme projesiyle" halkımızın moralini yükselteceğim. Tecavüzleri artıracağım, artık elbiseleriniz yırtılmayacak.
Kar, kış demeden her köşede bekleyen değnekçilerin ellerindeki sopalara "demokrasi sopası" yazdıracağım. Aynı yazıyı polislerimizin coplarına da yazdıracağım. Halkımız kuralları daha net kavrasın. Bunun da adı değnekçizm olsun...
Yumurtalı protestoyu önleyeceğim. Yöneticilerin elbisielerini kirletmeye ne hakkınız var?
Emniyet güçlerine emir verip tüm tavuk çiftlikleri abluka altına aldıracağım.
Yumurta tavukları kısırlaştırılacak.Direnen tavuklar coplanıp,gazlanacak.
Çiftliklerden toplanan yumurtalar tez elden Kemal Unakıtan' ın oğluna verilerek, pastörize hale getirilecek. Babası "Un" akıtıyorsa oğlu da akıtır....
Sınırlarda önlem alınarak ülkeye yumurta girişi yasaklanacak.
Bu tavuk yumurtalarına karşı alınacak önlemler daha büyük ve daha küçük çaptaki protestolar için deve kuşu ve bıldırcın yumurtalarına da yapılacak. Ayrıca "Kirlenmek güzeldir" reklamını ülke genelinde yasaklayacağım.
Yöneticilerin motivasyonlarının artması için Nutella' yı meclise sokacağım. Vekillerimiz tatlı yesin, tatlı konuşsun. Gereksiz kaloriyi alan vekillerimiz ekonomimizi kısa sürede tavan yaptıracaktır. Herkes duvara tırmanacak. Fındık ve çikolata da aynı etkiyi yapıyormuş. Bunları bulamayan da tahin-pekmez karıp yesin.
Esra Erol, Zuhal Topal, Seda Sayan, Okan Bayülgen, Mehmet Ali Erbil, Ezel ve Fatmagül' ün oluşturacağı yönetici kurul ülkemizi yönetecek. "Gülerken ağlayalım, eğlenirken, gülelim." gibi bir şey işte...
Vatandaşlar da artık yönetenleri okşayacak. Yapılan hizmetleri beğenmediniz mi hemen okşayacaksınız, olmadı Allah ne verdiyse basın Kanuni şamarını! Muhteşem bir Yüzyıl bekliyor bizleri. Hepimiz Barlas gibi okşasak fena mı olur ? İkinci milli marşımız Petek Dinçöz' ün "okşa okşa okşa" parçası olacak. Ne zaman ihtiyacımız olursa çalabileceğiz. Okşa, okşa, okşa, okşaaa!
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder