Misak-ı Sevgi


Nereden nereye? Facebook'ta Rıdvan Dilmen'e "Ne zaman milli oldun?" diye sorulan bir video izledim. Bu yazının sebebi o videodur ;)

Bizim mahallede erkekler sakal traşı olmaya başlayınca kerhaneye gidip "milli" olma vakti gelmiş demekti. Hala öyle mi gençler arasında bilmiyorum.

Abiler vardı anlatırdı kerhane hikayelerini, iğrençlikleri gizlemek için birbirimiz arasında şakalaşırdık.Madem ki sakal traşı olma vakti gelmişti, erkek olmuştuk, gidecektik milli olacaktık...

Gerçi Türkiye' deki erkeklerin büyük bir bölümü koca koca kadınların alaycı kolları arasında milli olmadı mı? Milyonlarcasının bilinçaltında bunun travmaları yok mu?

Üniversitedeki bir arkadaşlımla bara gittik.Barda bara oturduk. Hemen yanımıza yaşlı bir İngiliz tünedi.

Barmenler de arkaşımız. Biri Türk, biri Kürt. Gerçi ikisininde etnik kökeni umursadığı yoktu. Gayeleri bardaki kızları etkilemek, nasıl derler? "cool" görünmekti.

Biz de İngiliz de bira içiyorduk yanında çerez... Bir kaç saat içinde şunu gözlemledim; İngiliz, barmenlere arada laf atıyordu, bunları duyan barmenlerde birbirlerine giriyorlar. Barmenler birbirlerine girdiği anda bizim bara tünemiş olan kurnaz İngiliz çerez tabağını çaktırmadan çerez kavanozuna daldırıp inceden sırıtıyordu.

Türk olan ama umursamayan barmene "Osmanlı torunusun" diyordu.

Diğerine de "Kürt hareketi devrimci harekettir." diyordu.

İngiliz emperyalizmi işte :)

İngiliz çerez tabağını doldururken, bizim cool barmenler kızları unutup bir anda "Yüce Türk" , "Asil Kürt" oluveriyorlardı.

Osmanlı' daki toplumlarda, bizim erkekler gibi milli olmadı mı? Gözü çerez kavanozunda olanlar önce Yunanlılar'ı sonra diğerlerini fişeklemedi mi? Sonra herkes birbirine girmedi mi?

Milletler teker teker uyandı. Hepsi uyanında, bir milletin daha uyanması gerekirdi. Osmanlı ümmeti değil de Türk milleti olduklarını öğrendiler "Heeyt ne mutlu lan bize" dediler.

Her millet gibi Türkler de her yeni uyanan gibi kendilerini en uyanık sanıp Osmanlı'dan kalma mesele olan "Kürt sorunununu" onlarca yıl göremedi.

Hani bir söz vardır "“Bir kişiyi öldürmüşsen katil, binlercesini öldürmüşsen lider, herkesi öldürmüşsen tanrı olursun” diye. Kalabalığın ortasına bomba, molotof atarsan, mensupların canlı bomba olursa sen de bir "millet" olursun.

Aslında "milli olmak" övülesi bir şey değil, kirli bir şey. Bunu en iyi olanlar bilir. Bunun altında şehvet, korku ve hainlik vardır.

Ergen dönemlerimde "Ne zaman milli olacağım acaba?" diye düşünürken sevdiğim bir abimin öğüdünü dinledim "Lan sakın kerhanelere gitme! Bir gün sevdiğin bir kız olur o zamana kadar bekle..."

Bu sözü dinledim.

Artık kabul edelim Dünya eski Dünya değil.

Kafayı milli olmakla çürüteceğimize, sevgili olmakla çürütmenin zamanı gelip de geçmiyor mu?

Misak-ı Milli yerine Misak-ı Sevgi daha iyi durmuyor mu?

Kardeşlerim size sordum bu soruyu.

(Evrensel)

Püf 1 - Rıdvan Dilmen' le ilgili olan video (meraklısına)
http://www.facebook.com/video/video.php?v=169405169161

Püf 2 - Bugünlerde sayfayı biraz kişiselleştirdiğimin, yazılarımın hep hayat hikayelerime yönelik olduğunun farkındayım. Mutsuzum, idare edin.
Hani İlhan Berk bir dizesinde der ya;
“Yazmak mutsuzluktur, mutlu insan yazmaz"

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder