Siyasi üslup


Sizin ne düşündüğünüzü bilemem ama ben siyasi liderlerin uslubundan rahatsızım.

Hem birbirlerine karşı seviyeleri çok aşağıda hem de kitlelerin karşısında takındıkları tavır beni rahatsız ediyor.

Halkı cahil görerek sanki kahve sohbeti yapıy...orlar.

"Recep Efendi"ler, "Memur Kemal"ler...

Geçenlerde Yılmaz Özdil köşesinde konuyla ilgili şöyle demiş,
"Kılıçdaroğlu için “Cibiliyetsiz, yüz karası, seviyesiz, istismarcı, İsrail'in avukatı, umut simsarı, dik duramayan, çapsız, sığ, ufuksuz, vizyonsuz, geri vitese takan, çark eden, Ergenekon'un avukatı, oy bile kullanamayan, iftiracı, karikatür muhalefeti, sen ne diyorsun be, amatör şeyhülislam, dürüst ol dürüst, kıvırıyor” diyen Başbakan, başbakan olarak kalır... Başbakan için “Zalim, çalmayacaksın, ikiyüzlü, omurgasız, saygısız, ahlak yok mu sende, vicdan yok mu, soruyorum, yetim hakkı yiyen senin milletvekilin değil mi, memleketi peşkeş çekmekten bıkmadın mı, çağdışı despot, at gözlüğü takmış, nankör, gözü dönmüş, aymaz, tipik bir vaka, küstah, rüşvet haberini görmezden gelen adaletsiz, yatacak yeri yok, insanda biraz utanma olur, kıvırma olur da 180 derecelik kıvırmayı bunda gördüm, Recep Bey'den inciler diye kitap yazacağım, çok kalın olursa adına Receplarousse diyeceğim, senin maskeni indireceğim, Yüce Divan'a göndereceğim” diyen Kemal Kılıçdaroğlu, başbakan yardımcısı olur."

Sadece liderler değil, parti yöneticileri de aynı vasıflara sahip...

Bu atışmalara ve kullanılan usluba baktığımızda bu liderlerin aslında Türkiye toplumunun seviyesiyle ilgili önyargılı yaklaştıklarına şahit oluyoruz. Bu yapıları hala bu milleti cahil olarak görmelerinden kaynaklanmaktadır. Hele hele Şive değiştirmeleri, kasket takmaları vs. de işin başka bir boyutu...

Okuma oranımız arttıkça, eğitim seviyemiz yükseldikçe, böyle siyasetçilerin de önümüzdeki süreçlerde azalacağı düşüncesindeyim.

Siyasetin temelinde "ikna etme" kaygısı yatmaktadır. Farklı düşünceler arasında transferlerle insanları ikna ederek kendi düşünsellerine katmak, siyasetin ana felsefesidir.

Bence siyasetin ve siyasetçinin iyi olanııyla kötü olanı arasındaki fark, siyasi liderlerin bunu nasıl yaptıklarıyla ilgilidir. Ukala bir tavırla, ötekileştirerek mi yapıyor yoksa karşısındakini anlamaya meyilli bir yaklaşımla tartışma kültürü içerisinde mi yapıyor.

Bugün de dahil olmak üzere bugüne kadar siyaset hep hoyratça yapıldı. Siyasi liderler kimseye danışma ihtiyacı duymadan neyin doğru neyin yanlış olduğunu bugüne kadar hep kendi iç dinamiklerinde karara bağladılar. Yol mu yapılacak? Baraj mı yapılacak? Yatırım mı yapılacak? Başa gelen her hükümet o konuyla ilgili kendi bünyelerinde bir kaç vekilin fikriyle kararlar almışlardır.Kendi dışındakilerden fikir alma ihtiyacı hissetmemişlerdir.

Peki bunları hak ediyor muyuz?

(Evrensel)

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder