Türkiye’ de Sol bugüne kadar halkı, egemeni analiz etti. “Şu şudur, bu budur… ” dedi. Zaman zaman da “Biz de buyuz” diyerek özeleştirisini de yaptı…
Sol kendi içinde zaten sürekli bir çatışma halindedir. Sürekli fikir ayrılıkları vardır.
Siyasetin yapılmadığı camiilerde, okullarda, bir düğünde, kışlalarda, kahvehanelerde, bir cenaze evinde vs. halkımızın şu söylemlerini bugün duymuyor muyuz?
“Sol kendi arasında bile fikir ayrılıklarına düşüyor.”
İyi de Mehmet amca Sağcı olmak çok kolay. Var olan düzeni koruyacak, muhafaza edeceksin… Bu kadar.
Sol’ un kendi arasında bile anlaşamaması normal çünkü yaratıcı fikir Sol’ da…
Sloganlaşmış siyasetten nefret ederim fakat “Halkın solculaştırılmasından önce solun halklaştırılması gerekir” düşüncesini de görmezden gelemem.
Babamla zaman zaman konuşuruz…
Bana şunu anlatırdı; ” Eskiden, kahveye solcu biri geldiğinde ahali onun oturduğu masanın etrafına toplanır… “Falanca ‘gomünist’ geldi…Akıllı adamdır… Memleket meselelerini bilir… ” denilirek çeşitli konularda danışılırmış… Önerisi yapılır ya da yapılmaz fakat solun, solcunun toplum nazarında bir itibarı varmış.
Bugün ?
Sol örgütler sözde sol anlayışındalar… Bugün Hizbullah ile Ergenekon ile bu sol örgütler arasında ne fark var ?
İş olsun sadece ‘iş olsun’…
Bugün islamcılar, solun geçmişte yaptıklarını tekrar ettiler ve başarılı oldular… Bu süreçte kimi solcular ise geçmişte yaptıklarını da unuttular… Günlük meşakatlarına, kendi dertlerine düşüp, misyonlarını kaybedip, köşeyi en kısa mesafeden nasıl dönerim derdine düştüler…
Komünist nedir ? Komün-ist, yani komüncü… Komün nedir ? En kaba tanımıyla eşitlik ve özgürlük kapsamında ortak bir paylaşım ve dayanışma… Bugün ülkeye baktığımız zaman hangi siyasi parti bu oluşumda ? Hangi sendika ? Hangi örgüt ? Sol demek, solcu demek sadece sokaklara çıkıp isyan etmek demek mi? Sadece egemenlere başkaldırmak demek mi? Sadece özgürlük ve eşitlik taleplerinde bulunmak m? Sadece üyelerinin ekonomisini düşünen sendikacılık mı..?
Hepsi bir yana…
Halkın ilk sorunu ne ?
Geçim derdi, fizyolojik ihtiyaçlarını karşılama çabası…
Madem solcuların çoğu ölmemek için bu çabanın içerisinde. O zaman; Çevrelerindeki insanlarla bir araya gelip “komün” hayatı asgari düzeyde bile olsa neden yaşamazlar? İlk olarak yerel bazda toplumsal olaylarda uygulanabilir. Mesela, önümüz kış… Bu insanlar bir araya gelip toptan, ortaklaşa kömür alıp ucuza getirebilir. Bakkaldan, manavdan, şurdan burdan perakende alış veriş yapana dek bir kamyon kiralayarak ihtiyaçlarını, gereksinimlerini halden, toptancılardan vs. birleşerek daha ucuza alabilirler. Tamam eve her gün et girmez fakat birleşip ayda yılda bir ortaklaşa koyun, inek vs. alınabilir. Hatta müsayit alanlarda mahallede et şöleni yapılabilir (abartım mı biraz 
)
Akıl dışı mı bunlar ?
Eğer ütopikse o zaman bunları devrim sonrasına erteleyin ve ağlamayın
Fakat dediğim gibi yaratıcı fikir solda, alışın bu tür şeylere
Kendilerine komün-ist diyen insanlar pratik anlamda bu tür reaksiyonları gösterebilir/göstermelidir. Bu tür sosyal ilişkileri pratik anlamda hayatlarında uygulamalıdırlar… Düğünlerde, cenazelerde, şenliklerde, toplumsal olaylarda başı çekebilirler… Bunu yapmak demek takındıkları siyasi tavrıda yansıtmak/uygulamak demektir. Zira inandırıcı da olur…
Bizim toplumumuz alışkanlıklarından kolay kolay vazgeçmez. “Eski köye yeni adet mi getiriyorsun ? ” diye tepki koyar… İyi de Mehmet amca eski köye yeni adet getirmezsek eski köy yok olmaya mahkum olmaz mı ?
Bu tür davranışları solcular pratik anlamda uygulamaya başladığında Mehmet amca ve türevleri tabi ki şuna benzer tepkiler göstereceklerdir… “Şiişt duydunuz mu falanca mahallede kendilerine ‘gomünist’ diyen solcular kafayı yemiş şöyle yapıyorlarmış böyle ediyorlarmış” diyerek kahkaha atabilirler…
Ama en azından bu insanların kafalarını okey masasından bir nebze de olsa kaldırmakla kalmayıp sol adına bir değer katılmışta olunur.
Solcu aydınlar ile halk arasındaki uçurumu kim nasıl kapatırsa kapatsın…
Ama
Kapatsın.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder