Ilıtılmış Müslümanlık

Türkiye bağımsız bir devlet değil!

Ne bugün ne de geçmişte bağımsız devlet olmak niteliklerine en azından asgari düzeyde sahip değil!

Uluslararası arenada vasal devletler arasındadır. Vasal devletlerin tabii olduğu kurallara bağlıdır.

Türkiye, bağımsız bir devlet olmadığı için haliyle siyaseti de bağımsız değilidir.

Öncelikle -asgari düzeyde- bağımsız bir siyaset temeline dayandıracağımız bir alt yapımızın olması gerekir. Uluslararası düzeyde bağımsız bir Türkiye olabilmek için güçlü bir sermayemizin olması gerekir. Fakat küresel rekabet karşısında Türkiye’ nin çıkarlarını gözetebilecek, bağımısızlığına dayandıran cevap verebilecek yerli bir entelijansı yok!

Peki ne var?

Devlet denilen organizmaya patronajı ifade eden bürokratik yapılar var.

Bunlar asker olabilir, hükümet olabilir, yargı olabilir...

Yapılar ve roller zamanla değişir...

Zaten rol değişmesi de daha çok uluslararası siyasi mekanizmaların Türkiye’ ye biçtiği rolün değişmesine bağlıdır. Türkiye’ de siyasal tutumların neye göre değiştiğini anlamak için küresel siyasetin Türkiye’ ye bakışının nasıl değiştiğine bakma gerekir.

Türkiye’ de kendi iç dinamikleriyle işleyen bir siyaset var mı ? Kamu vicdanı var mı? İnsanları tek bir paydada toplayacak ortak bir ülkü var mı? Toplum üzerinde ortaklaşabilen bir değerler kümesi kaldı mı?..

Küresel boyuttaki kapitalist ideoloji ve onun dayattığı yaşama biçimi daha çok tüketim toplumu modelini ülke tarafından kültürel olarak da üstlenildiği, benimsendeği tarihsel ve geleneksel değerlerini aslında varmış gibi gösterse de, var olduğunu söylese de gerçek anlamda AKP’ ile bile karşılığı yoktur.

Eğer ki ortak bir değerde bütünleşebilseydik, kamu vicdanı denen “şey” olsaydı bu tür erezyonlar karşısında insanlar bir durup, soluklanıp reaksiyonlarını bin yılların kültürüne, geleneklerine bakarak şekillendirirdi...

AKP ve CHP arasındaki ikili siyasi tuzak (biri diğerini besleyen) kapitalizm için bulunmaz hint kumaşıdır.

Bunların dışında da 3. bir mekanizmanın siyaset sahnesine girilmesine izin verilmiyor...

AKP karşıtı olsan CHP’ li ya da CHP benzeri davranmak zorundasın...
CHP karşıtı olsan AKP’ li ya da AKP benzeri davranmak zorundasın...

Bu mekanizmanın kırılması gerekir.

Her iki partiye de karşı çıkıp alternatif yaratılması gerekir. Küresel egemenlik yolunda kararlı bir strateji ile yürüyen küresel boyuttaki kapitalizm hem Türkiye hem de Türkiye’yle beraber İslam dünyasını içine almak istedikleri iktisadi, kültürel ve siyasal mekanizmaları mümkün kılmak için bu iktidar ve bu muhalefetten daha iyi bir siyasi mekanizma istese de yaratamazdı. Bu yapının, siyasi mekanizmanın şu ya da bu şekilde değişmesine –en azından kısa vadede- değişebileceğine inanmıyorum.

Ekonomisi bilmem kaç yüz milyar dolar borçlu, çıkmaya karar vermiş 20 milyar dolarla çökmeye hazır bir ekonomisi olan bir ülke herhangi bir alanda asla bağımsız davranmaya curet edemez. Dolayısıyla sorun ulusal bir sorun değil küresel bir sorundur.

Hatta bir insanlık sorunudur. Çünkü spekülatif sermayenin uyguladığı politikalar sadece dünya egemenliğini değil aynı zamanda insan dediğimiz organizmanın insani olma niteliğini de dönüştüren, insanı insan olmak çıkarıp adeta mutant haline çeviren bir sürecin içerisine doğru sürüklemesini uzun yıllar önce gören kenarda köşede kalmış enternasyonal bakış açısına sahip bir avuç sosyalistlerdir...

Görünen bu! Buna alternatif belki İslam dünyasından çıkabilirdi?.. Fakat ne zaman cemaat kavramıyla faiz kavramı yan yana gelince insanlar şaşırmaya, ve bunu normal görmeye başladı o zaman bu alternatifliği de ortadan kalkmış oldu. Çünkü sistemle birebir uyumlu hale geldi ya da getirirldi. Bunun da adı ılımlı müslümanlık ya da ılıtılmış müslümanlık....

Koca bir İslam dünyasının batı çıkarlarına entegre edilmesi için Türkiye’ ye tasarlanmış bir rol var. Bunun da adı ılımlı müslümanlık. Bu da onlarca yıl devam edecek gibi duruyor...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder