Türkiye’ de solcu var darbeci var

Şimdilerde televizyonlarda darbe karşıtı vaazlar veren Zaman Gazetesi yazarı Şahin Alpay, Aydınlık’ ın 12. sayısında açıkça ordudan gelen bir askeri darbeyi rasyonalize etmeye çalışmıştı…
Şahin’ in yazısının esası, Türkiye’ de işçi sınıfının önderliğinin objektif ve subjektif koşullarının olmadığı, bu yüzden önce asker-sivil-aydın-zümre öncülüğünde bir milli demokratik hareket yapılması: ancak ondan sonra milli demokratik devrim yapılabileceği şeklinde özetlenebilirdi. Yazı, cuntacılığın teorik gerekçesi gibi bir şeydi.
Şimdilerde Şahin’ in askeri darbeler konusundaki büyük uzmanlığının arkasında işte kendisinin o günlerdeki engin tecrübeleri var!

Sözde solcu geçinen, sözde demokrat geçinen Milliyet Gazetesi yazarı Hasan CEMAL’ de Şahin ALPAY’ dan farklı değil…

Soru: Özellikle son dönemde çokça sözü edilen solun darbeci olduğu iddiaları var. Mesela Hasan Cemal’ in anılarını yazdığı kitapta DEV-GENÇ’ le bir iddiası var. Kendilerini askeri kullanarak darbe yapmaya çalıştıklarını anlatırken, bazı DEV-Gençlilerle bir yerlere bomba atmaları konusunda anlaştıklarını ileri sürüyor. Bu konuyu Aktan İnce isimli bir Dev-Gençliyle konuşmuşlar. Nedir bu olayın aslı, sen biliyor musun?

Oğuzhan Müftüoğlu: “Onların, yani Hasan Cemal’ in de içinde olduğu cuntacıların böyle bir girişimleri oldu; ama biz böyle bir teritibin gerçekleşmesine iizn vermedik. O zaman Kızılay’ da bir nedenden dolayı bir protesto eylemi koyacaktık. Zannnediyorum, İstanbul’ da öldürülen bir arkadaşımızın için…
O döndemlerde gelenek haline gelmişti Dil Tarih Coğrafya Fakültesi önünde bir forum düzenlenir, bütün okulların katıldığı forumdan sonra Kızılay’ a doğru yürüyüş yapılırdı. O eylemden galiba bir gün önce Hasan Cemal’ in iddia ettiği şeklinde bir tertip hazırlandığına dair bir bilgi bize de geldi.Buna göre Zafer Meydanı’ndaki bir tören sonrasında tekrar Dil Tarih’ e dönülmeden, kitleyi Kızılay istikametine yürütmeye çalışacaklar, orada polisle bir çatışma çıkarılarak iki taraftan bomba atılacakmış.Bu iş için Basın Yayın grubundan Aktan İnce’yle konulup anlaştıkları söylenmişti. Ben bunu ya Ertuğrul’ dan (Kürkçü) ya da Kazım’ dan duydum. Onlara mühimmat falan da verilmiş deniyordu. Şimdi o zaman bu bilgiyi kim hetirdi, gerçekten doğru muydu onu da tam bilmiyorum.
Biz bomba atma terbinini engelledik. Böyle bir tertip hazırlandığını öğrenince buna karşı önlem almaya çalıştık.
Dil tarih önündeki forumdan sonra Zafer Çarşısı’ na kadar hep birlikte gidildi. Ancak yapılan kısa konuşmanın ardından kitlenin Kızılay istikametine yöneltilmesi önlendi.Bunun için bütün MYK üyeleri Bakanlıklar tarafından bir set oluşturduk.Ben de oradaydım. Sonuçta tertiplenen provokasyon önlendi ve hep birlikte Dil Tarih’ in önüne doğru çekilerek dağıldık.
Sonra… Sanırım bu olayın ertesi günlerde, Hasan Cemal’ in yazı işleri müdürü olduğuğu Devrim dergisinin başyazısında, bizim devrimci gençliğin eylemini pasifize ettiğimize dair bir başyazı yayımlamıştı.
Şimdi Hasan Cemal sözde bir itiraf havasında olayı anlatırken, sonrasından hiç söz etmiyor. Bomba falan attırmak için bazı gençlerle anlaşmışlar, böylece askeri, darbe yapmaya kışkırtacaklarmış falan: ama sonra ne olmuş, tertipledikleri iş neden ve nasıl yapılamamış, bunlardan hiç söz etmiyor.Çünkü herkese çamur atacak, kendi çamurunu herkese bulaştıracak ki bu şekilde bütün solun geçmişte cuntacı ve darbeci olduğunu söyleyebilecek.Bu tutum dürüst bir tutum değil. Geçmişte cuntacılık yapanların çoğu, haydi isim vermeyeyim, böyle yapıyorlar. Kendi pisliklerini bütün sola mal ederek, kendilerini bu şekilde aklamış sayıyorlar.Sonra da ortaya çıkıp, televizyon programlarında falan solun geçmişinin darbecilik konusunda sorunlu olduğu hakkında bütün sol adına konuşarak günah çıkarıyorlar. Bu ne biçim rezillik! Bugün medyaya hakim sağ liberal çevreler de sürekli bu tür insanların sözde geçmişin temsilcileri gibi ekranlara çıkarıp solun geçmişini karalatmakta kullanıyorlar. En kötüsü de bazılarının bunu bugünün egemenlerine yaranmak için yapıyor olması.”

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder